21 Eylül 2012 Cuma

Kick-ass

Kick-ass’ i çok sevmek için nedenlerim…

Ben bir çizgi roman bağımlısıyım.
Okumayı öğrendikten sonraki bir kaç yıl içinde çizgi roman okuru haline gelmek, zamanla çizgi karakterlerin bağımlısı olmak belki de kaderimde yazılıydı.
Bu kitapta ben varım. Siz varsınız. Çünkü kahramanımız sıradan, kimsenin iplemediği, sıska, hayalperest bir ergen. Dave Lizewski bizden birisi. Süper kahramanların ortalarda cirit atmadığı “gerçek” dünyaya ait.
Ama kafasında O’nu bir bağımlı gibi yiyip bitiren düşünceler var. Neden gerçek olmasın? Neden bu lanet olası dünyada, uçmasa da, örümcek ağları atıp durmasa da bir süper kahraman var olmasın?
Dave böylelikle bir alışveriş mağazasından aldığı dandik balık adam kostümünü üzerine geçirir ve geceleri, şehrin sokaklarını arşınlamaya başlar. Zamanla süper kahraman kimliği, “Kick-ass” adını alır. Kaslı olmaktan çok uzak vücudu, dövüş sanatlarına dair, filmlerde gördüğü sahneler kadar bilgisinin oluşu, damlardan uçmak yerinde merdivenleri kullanmayı tercih etmesi ile sokaklarda dolaşan bir süper kahraman özentisi olmuştur artık! İlk deneyimi acı olacaktır, sonra…
Sonrası bir solukta okunuyor zaten. Günümüz dünyasında süper kahramanlar Myspace sayfası açıyor, suçluları hakladıkları anlar cep telefonları ile çekilip Youtube’da yayınlanıyor, hatta ihtiyacı olan masumlar onlara e-mail yoluyla ulaşıyor!
Bütün bunlar Mark Millar’ın yazdığı ve John Romita JR.’ın resimlediği Kick-ass’te buluşuyor. Kapağını kaldırdığım andan itibaren sonuna kadar okumadan elimden bırakamadığım bu kitabı siz de okuyun, çılgın hayalleriniz varsa yalnız olmadığınızı göreceksiniz!

0 yorum:

Yorum Gönder